Sağlıklı bir ömür sürmek için sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmek gerekiyor. Sağlıklı beslenme, egzersiz ve kaliteli uyku düzeni vücudun genel sağlığını korumak için şart. Yapılan yeni bir araştırmada düzensiz uykunun kalp krizi ve felç riskini artırdığı ortaya çıktı.
Journal of Epidemiology and Community Health dergisinde yayınlanan araştırma, her gün aynı saatlerde uyumanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini gösterdi.
Araştırmaya göre, uyku süresi yeterli olsa bile yatma ve uyanma saatlerindeki değişiklikler, olumsuz kardiyovasküler sonuçlarla ilişkilendiriliyor.
Araştırmayı yöneten Ottawa Üniversitesi’nden Dr. Jean-Philippe Chaput, “Her gün yatma ve uyanma saatleriniz arasında 30 dakikadan fazla fark olmamalı. Uyku saatlerinin değişmesi, iç saatinizin bozulmasına ve sağlık problemlerine yol açabilir. Hafta sonu bile aynı saatte uyanmaya çalışmalısınız” dedi.
Çalışma, 40-79 yaş arası yaklaşık 75 bin kişinin uyku alışkanlıklarını inceleyerek, uyku düzenliliği ile kalp sağlığı arasındaki bağlantıyı araştırdı. Katılımcılara, bir hafta boyunca aktivitelerini kaydeden cihazlar takıldı ve uyku düzenlilik indekslerine (SRI) göre gruplara ayrıldılar.
Araştırmada düzensiz uyuyanların, düzenli uyuyanlara oranla kalp krizi veya felç geçirme olasılığının yüzde 26 daha yüksek olduğu görüldü.
Araştırma, düzensiz uyuyanların sadece yüzde 48’inin önerilen yedi ila dokuz saatlik uyku süresini karşıladığını, düzenli uyuyanlar arasında ise bu oranın yüzde 61 olduğunu ortaya koydu.
Fakat düzensiz uyuyanlar, yeterince uyusalar da kalp krizi ve felç riskinden kaçamadı. Buna karşın, orta derecede düzensiz uyuyanların yeterli uyku aldıklarında risklerinin azaldığı tespit edildi.
Araştırmacılar, çalışmanın gözlemsel bir nitelik taşıdığını ve neden-sonuç ilişkisi kurmadığını belirtti. Fakat sonuçlar, uyku düzeninin, uyku süresinden daha önemli bir faktör olabileceğini gösteriyor.
Elde edilen bulgular, önerilen uyku sürelerinin karşılanıp karşılanmadığına bakılmaksızın, yetişkinlerde düzensiz uykunun olumsuz kardiyovasküler olay riskiyle güçlü şekilde ilişkili olduğunu ortaya koydu.