SON DAKİKA HABERİ: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar hakkında soruşturmanın ayrıntılı bir şekilde devam ettiğini açıkladı. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un olduğunu ifade eden Bakan Tunç, sahada şiddetin önlenmesi için yeni bir düzenleme hazırlığı olduğunu duyurdu. Bakan Tunç, CHP'de para sayma soruşturması, kedi Eros'un öldürülmesine ilişkin yargılama süreci ve Eylem Tok ile oğlu için iade talebi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Son dakika haberi! Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eylem Tok ve oğlunun ABD'ye kaçması ve Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar hakkında açıklamalarda bulundu.
Olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçında çıkan olaylar için soruşturmanın ayrıntılı bir şekilde yürütüldüğünü dile getiren Bakan Tunç, "Caydırıcılık için yeni bir düzenleme hazırlığı var." dedi. CHP'de para sayma soruşturmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Tunç, "Savcılık elbette paraların kaynağını sorucaktır." dedi. Eylem Tok ve oğlu için iade talebini ve geçici tutuklama evraklarını ABD'ye ilettiklerini dile getiren Bakan Tunç, "Umut ediyoruz ABD iade etsin ve yargılansın." dedi. Tunç, Tok ve oğlunun ABD'de yargılanabileceğinin de altını çizerek "Yargılayabilir. Yani der ki 'Sen yabancı ülkede bir yabancıya karşı suç işledin, benim vatandaşımsın, dolayısıyla seni benim kanunuma göre yargılayacağım' diyebilir." ifadelerini kullandı. Bakan Tunç'un açıklamaları şöyle: OLAYLI TRABZONSPOR-FENERBAHÇE MAÇI Bu tür olayların sahalarımızda olmaması lazım. Spor kardeşliktir diyoruz ama maalesef düşmanlığa dönen bir durum söz konusu olabiliyor. Dünkü olaylarda 12 kişi gözaltına alındı ve soruşturma başlatıldı. Sahaya inen ve saldıranlarla ilgili görüntüler inceleniyor. O görüntüler incelendiğinde iki tarafın da sporcuları tarafından karşılıklı arbedeler söz konusu. Soruşturma devam ediyor. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunumuz var. Bu kanunda hangi fiillerin hangi yaptırımları var, hepsi yazılı. İşte sahaya girmek, taşkınlık yapmak, sahaya yasak madde sokmak spor alanı dışında yine sporu etkileyecek şekilde tahrik edecek şekilde beyanatta bulunmak basın yayın aracılığıyla. Tüm bunlar hepsi bu olay çerçevesi içerisinde kimin hangi fiili hangi kanun maddesine uyuyor? Bu soruşturmayı şu anda Cumhuriyet Savcılığı yapıyor. YASAKLI MADDEYİ STADYUMA SOKABİLME Spor kulübünün görevleri var. Onların özel güvenlikleri var. Tedbir almaları gerekiyor. Emniyet güçlerinin yanı sıra orada bir de özel güvenlikler var. Onların sahaya birilerinin girmemesi için gerekli tedbirleri alması lazım. O noktada da detaylı bir soruşturma yapılıyor şu anda. Bunu siyasete alet etmek bir kere hiç doğru değil. Bunu siyasete alet etmek bir kötü niyeti gösterir. Dolayısıyla ona da müsaade etmemek lazım. Mevzuatımız gerekli cezaları öngörüyor. Ama biz buna rağmen “Acaba para cezalarında, hapis cezalarında yeniden bir düzenleme ihtiyacı var mı, yok mu?” konusunu değerlendirdik arkadaşlarımızla. O konuda bir taslak çalışmamız oluştu. Tabii bunu yargı paketinde de olabilir ama madde sayısına göre… Önümüzde seçim sonrası Meclisimizin takdirine sunacağımız birkaç madde değişikliği, caydırıcılık açısından bir taslak olacak. Görüntüler izlenir. Bu görüntüleri değerlendirecek olan Cumhuriyet Savcılığı. Meşru savunmanın da ötesine geçip karşı tarafa zarar verecek kendi savunmanın ötesine giden bir durum söz konusu mu? Bir saldırı var mı? Taraftar da olsa futbolcu da olsa he iki taraf içinde bir suç işlenmişse soruşturulur. SPORDA ŞİDDET YASASI Şimdi oradaki detayla ilgili henüz bir detay maddeler, şu madde şu olacak demiyoruz. Acaba caydırıcılık açısından cezaların arttırılması gerekli mi, değil mi? Bunun çalışmasını yaptık. Tabii bu milletvekillerimizin takdirine sunacağımız husus. Şu fiiller bakımından şu olursa daha iyi olur diyeceğimiz bazı hususlar olabilir. Yani cezaların her maddede arttırılması değil de.. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bir takım talepleri oldu. İşte Sosyal medyadaki birtakım troll hesaplar, yasa dışı bahisler. Hepsi bunların içerisinde değerlendirilecek konu.
CHP'DE PARA SAYMA SORUŞTURMASI Sosyal medyada ve bazı basın yayın kuruluşlarında bu görüntüler yayınlanınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir adli soruşturma başlattı o görüntülerdeki kişilerle kişiler ilgili ifadeler alınmaya başladı. Onlar Cumhuriyet Savcılığımızın takibinde. Bu sayılan paraların kaynağı nedir? Tabii bir açıklama yapıldı. Bunların partiye yapılan bir bağış olduğu söylendi. Tabii bu bağış neticede bunların da kuralları var. Siyasi Partiler Kanununa göre bağışın şekli bellidir. Miktarı da bellidir. Yapılan kampanyada verilen hesap numaraları var. Bu hesap numaralarına yatan paralar mıdır bunlar? Acaba bir başka kaynaktan mı geliyor? Yani savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır. Çünkü kamuoyunda büyük bir tereddüt ve tepki ortaya çıktı. Böyle miktarda bir paranın özellikle sadece bir adi belgeyle bir alışveriş söz konusu, bir il binasının bu şekilde bir satışının nasıl söz konusu olabildiğini elbette ki Cumhuriyet Savcılığı bu tereddütleri ortadan kaldıracak bir soruşturma gerçekleştirecektir. Bu konuda lehte aleyhte çok beyan var. Yani önceki dönem avukatları yine o partinin mensuplarından siyasiler yani bu İstanbul İl Başkanlığı binasının alınmasıyla ilgili bir para olduğu söyleniyor. Yani bu paranın genel merkez tarafından mı ödendi, yoksa bu paradan mı ödendi? Tüm bunlar hepsi muallakta olan konular. Tabii belgeyle görüntü kaydının tarihlerinin tutmamış olması tüm bunlar Cumhuriyet Başsavcılığının inceleyeceği hususlar bu incelemeler neticesinde ortaya çıkacaktır. Eğer bir suç varsa, bir suç unsuru varsa bir kara para varsa varsa yani bir suçtan kaynaklanan bir gelir varsa tüm bunlar ortaya çıkacaktır. Bizim savcılığa talimat vermemiz söz konusu değil. Sosyal medyada adalet nerede diye yazmaya başladılar. Savcılık niye el koymuyor dediler. Savcılık benim beyanatımdan önce zaten soruşturmayı başlattı. Benim yargıya talimat vermem, Savcılığa talimat vermem söz konusu olamaz. O görüntülerdeki kişilerin ifadeleri alınıyor. İfadeleri biz de bilmeyiz. Savcılık ifadeden yola çıkarak başka ifadeye ihtiyaç duyuluyor. O da çağırılıyor.EYLEM TOK VE OĞLU İADE EDİLECEK Mİ? Biliyorsunuz Mısır'dan Mısır üzerinden Amerika Birleşik Devletleri'ne geçmişlerdi. Amerika Birleşik Devletleri'yle adli yardımlaşma kapsamında biz yazışmalarımızı gerçekleştirdik. 7 Mart tarihinde de Amerika Birleşik Devletleri'ne iade talebinde bulunduk. İade dosyamızı ilettik ve geçici tutuklama evrakımızı da gönderdik. Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığından bize cevabı yazı geldi. Bu cevabı yazıda istenen bazı belgeler var. Bu belgeleri de tamamladık. Buradaki süreci takip ediyoruz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın takip ettiği bir soruşturma. Hem diplomatik yollardan talep ediyoruz hem de İnterpol aracılığıyla bunlar gerçekleşiyor ve umut ediyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri iade konusundaki talebimizi olumlu karşılasın ve buradaki yargılama süreci de devam etsin. Şu anda 1 kişi tutuklu, 2 kişi adli kontrol cezası aldı. TEDBİR ALMA MEKANİZMASI VAR MI? Bizim geçici tutuklama kararının uygulanması. Yani biz diyoruz ki, geçici tutuklama kararımız var, tutuklayın ve bize teslim edin. Biz yargılama yapacağız diyoruz. Şimdi oradan cevap bekliyoruz. Dosyada bir eksiklik yok şu anda iadeyle alakalı. İADE SÜRECİ Biz soruşturmayı açarız. Ama yargılama yapabilmemiz için ifadesinin alınması lazım. Kaçak şahıs statüsüne giriyor. Dolayısıyla biz ifadesini almadan cezalandırma yoluna gidemiyoruz. AMERİKA MAKAMLARI YARGILAYABİLİR Mİ? Yargılayabilir. Yani der ki “Sen yabancı ülkede bir yabancıya karşı suç işledin, benim vatandaşımsın, dolayısıyla seni benim kanunuma göre yargılayacağım” diyebilir.KEDİNİN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASI Şimdi tabi yargının her verdiği karar toplum vicdanında makes buluyor değil. Önce 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi aynı mahkeme. Yani yaklaşık 1 ay tutuklu kaldı, 1 yıl 3 ay ceza verdi. Tahliye oldu. Tahliye olduktan sonra bir infial oluştu. Cumhuriyet Başsavcılığı da itiraz etti. İtiraz üzerine ağır ceza bu kararı kaldırdı. Yeniden yargılama için gün verildi. Herkes adliyeye koştu. Hatta o ilk karardan sonra serbest kaldığında Sayın Cumhurbaşkanımızın aradığını da ben söyledim. Yeniden yargılamada mahkemenin vereceği karara bizim önceden şu kararı ver şeklinde bir müdahale etmemiz söz konusu değil. Tabii bu sefer verdiği kararda alt sınırdan uzaklaştı. Yani bu tür cezalar Hayvanları Koruma Kanunu’nda hapis cezaları yoktu eskiden. Sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı vardı. Tüm bunlar bizim zamanımızda yasalaştı. Önceki kararında 1 yıl 3 ay vermişti. Bu sefer 3 yıl verdi. İyi hal indirimi yaptı. 2 yıl 6 aya düşmüş oldu. Tabii bu da bir tepki oluşturdu. Cumhuriyet savcımız bu konuda istinafa başvuracaktır.