Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş davasında yeni bir gelişme yaşandı. Rojin'in suda kalma süresi ve ölüm zamanına ilişkin istenen ek rapor hazırlandı. Raporda DNA analizlerinin sonuçları da yer aldı. Baba Nizamettin Kabaiş'in "iki farklı erkeğe ait DNA bulundu" iddiası raporda doğrulanırken Rojin'in cansız bedenin bulunduğu yerden bulaşma riski bertaraf edilmediğinden dolayı şüphelilere ait biyolojik örneklerin gönderilmesi halinde mukayese yapılabileceği vurgulandı.
Rojin Kabaiş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisiydi. Genç kadın 27 Eylül akşamı, arkadaşlarına gölün kenarına gideceğini söyleyip yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuştu. Acı haberi 18 gün sonra geldi. Kaybolduğu yerden 20 kilometre uzaklıkta, Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu.
Otopsi sonucuna göre genç kızın ölümü nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi. Rojin'in ölümü ile ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, yaptığı açıklamalarda kızının intihar ettiğini düşünmediğini söyledi. Baba Kabaiş, kızının cansız bedeninde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, 2 erkeğe ait DNA örneklerinin bulunduğunu söylemişti. Van Barosu da bu iddiayı doğrulamış ancak DNA'lar üzerinde şüpheli bir bulgunun tespit edilemediğini açıklamıştı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Rojin Kabaiş’in suda kalma süresi ve ölüm zamanına ilişkin olarak ek rapor düzenlenmesi talebi üzerine 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu rapor hazırladı. Raporda, daha önceki adli ve tıbbi belgelere değinilerek, maktulden alındığı bildirilen 5 adet tırnak örneği ile 79 adet eküvyon örneğinin incelendiği yazıldı.
46 adet eküvyon DNA çalışmalarına cevap vermediği 10 adet eküvyondan mükayese elverişli DNA profili elde edilemediği belirtilen raporda Beş adet tırnak örneği ile 21 adet eküvyondan maktulün DNA'sı ile uyumlu kadın cinsiyetli DNA profili tespit edildiği açıklandı.
Raporda iki adet eküvyondan maktulün DNA'sı ile bir arada erkek cinsiyetinde farklı DNA tiplemeleri elde edildiği ve bu farklı DNA tiplemeleri ile ilgili ön inceleme çalışmaları sonucu örneklerde şüpheli bir bulgu tespit edilemediği belirtildi. Rojin Kabaiş'in bulıunduğu yerden getirilirken bulaş olma ihtimalinin bertaraf edilemediği için şüpheli şahıs veya şahıslara ait biyolojik örneklerin gönderilmesi halinde mukayese yapılabileceği vurgulandı.
Raporda Rojin Kabaiş'in travmatik bir tesirle öldüğü, zehirlenerek öldüğü veya cinsel dokunulmazlığının ihlal edildiğine dair tıbbi delilleri bulunmadığı belirtildi. Raporda, elde edilen bulgulara bakıldığında suda boğulma olayının intihar mı, kazara mı veya bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi gerçekleştirildiği hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı da belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde Rojin Kabaiş'in kaybolduğu 27 Eylül 2024 tarihinde öldüğü ve bulunduğu tarihe kadar suda kaldığının oy birliğiyle mütalaa edildiği belirtildi.