
Süper Lig'in 32. haftasında Kayserispor ile evinde 3-3 berabere kalarak Galatasaray'la puan farkı 5'e çıkan Fenerbahçe'de Jose Mourinho eleştiri oklarının hedefi oldu. Spor yazarları Portekizli çalıştırı ve Fenerbahçe'yi eleştirdi. İşte spor yazarlarından Kayserispor-Fenerbahçe maçı değerlendirmesi...

Fenerbahçe’nin dünkü Kayserispor ilk 11’i ve taktiği ise sadece bir orta-kafa-gol oyunuydu. Dzeko sahada bağlantı oyuncusu olarak yer almadığında oyun kilitleniyor: Fenerbahçeliler topu Maximin’e veriyor, Fransız oyuncu bir çalım atıp başarabilirse bir orta kesiyor, Nesyri ile Talisca da vurmaya çalışıyorlar. Bu, bir büyük takımın son 15-20 dakikalık stratejisi olabilir. Ancak ana taktiği olmamalı. Bu kadar çok yıldız oyuncusu olan bir takımın ana planı orta-kafa-gol ise sorun hocadadır. Demeçlerinde hâlâ “özel biri” olduğunu iddia eden, sahaya yansıttıklarıysa son derece demode kalan bir hoca. Modası çoktan geçmiş bir hoca.(Uğur Meleke-HÜRRİYET)

Güçler dengesi açısından bakıldığında iki takım arasında uçurumdan öte farkın olduğu aşikar. Fenerbahçe 11’inin piyasa değeri yaklaşık 140 milyon Euro iken Kayseri 9 milyon Euro’yu bulamıyor bile. Haliyle ilk devre boyunca ev sahibinin baskın Kayseri’nin ‘’fırsat kollar’’ tarzda olması şaşırtıcı değildi kuşkusuz. Fenerbahçe ağırlıklı olarak Gökhan Sazdağı’nın üzerine gitmeyi planlamış olmalı ki Mert Müldür, Sebastian Szymanski, Allan Saint-Maximin hattını kullandı hücumlarda.Golünü oradan buldu bulmasına ama golü de oradan yedi! Milan Skriniar’ın pas hatası gibi görünse de Szymanski’ye baskıya giden Gökhan Sazdağı kaptığı topla golü Ramazan Civelek attırdı. Ancak devre ilerledikçe aynı Sazdağı’nın Saint-Maximin’in çalımlarına dayanaklılığı da düşmeye başlamıştı ki, oradan da beraberlik golü geldi.(Cem Dizdar-FANATİK)

Geçen haftaki maç kritiğimin sonunu şöyle bitirmiştim; "Eğer Mourinho bu inanılmaz hatalarında ısrar ederse bundan sonraki hiçbir maçta F.Bahçe'nin galibiyet garantisi yoktur'' dedim. Bu görüşümün en önemli özelliği 9 eksikli Kayserispor karşısında 3 gol yenmesi ve lige havlu atmak. Dün gece Mourinho yine ilk 11'de şapkadan tavşan çıkardı. Çok ağır bir sakatlık geçiren, arkadaşlarınca yeterince tanınmayan, ciddi maç eksiği olan ve çok kilo almış Carlos ilk 11'de. Zaten onu ikinci devre başında çıkarması kendisinin ne kadar büyük hata yaptığının açıklamasıydı. Hadi Çağlar'ı oynatmıyorsun peki nerede Yusuf? Hani tüm medya ilk yarı sonunda "Mourinho, Yusuf'u kazandırdı" diye methiyeler yazmıştı. Bir anda ortadan kayboldu. Ters ayaklı Mert Müldür'ü Kostic'e tercih etti. Halbuki Mert sahada atakların sonunu getiremeyen Osayi'den daha faydalı olur. Oğuz bir derbi maçıyla kadronun dışında kaldı. İrfan Can Kahveci, Mourinho'ya ne yaptı da tamamen devre dışı kaldı? Yürüyen Tadic'e sınırsız kredi niye verildi? Mourinho bu soruların hiçbirine ne yazık ki cevap veremez. Bunları kendisine sorsak "Siz bana futbolu mu öğreteceksiniz'' der. Ama F.Bahçe'yi göz göre göre ne yazık ki bitirdi. Dün gece çok önemli bir performans gösteren Maximin olmasa F.Bahçe kaleye bile zor giderdi. Kayserispor'u gerçekten kutlamak lazım. Transfer tahtaları kapalı, 9 eksikleri var ve büyük bir enerjiyle mücadele ettiler. 3 gol attılar, müthiş savunma yaptılar, yedikleri 3 golden biri penaltı, 2'si kaleci hatası. Kalecilerinin kurtardığı gol yok. Bu örneklerle işte onların başarıları ortada, F.Bahçe'nin hali de ortada.(Ömer Üründül-SABAH)

Talisca'nın penaltıdan attığı 3. golden sonra Kayserispor’un golü neredeyse bağıra bağıra geldi. Stattaki ve ekran başındaki herkes gördü, bir tek Mourinho görmedi. İlk golün asistini yapan Gökhan Sazdağı, bu kez Talha’ya harika bir orta yapıp skoru belirleyen golü attırdı. Bu maçın en ilginç yönü, 90+4’te gelen Kayseri golünden sonra uzatmaların bitmesine 3 dakika kalmasına rağmen Fenerbahçeli hiçbir oyuncunun, “Topu alalım hemen oyuna başlayalım” reaksiyonu yoktu. Tüm futbolcular skoru kabul etmişti. Sonuçta mağlubiyetten farksız olan bu beraberlikle Fenerbahçe, şampiyonluk yarışında ağır darbe aldı.(Fırat Aydınus-HÜRRİYET)

Neyse, bu sezon da gitti. Sadece kendi sahanda puan kaybettiğin Samsun ve bu maçı kazansan yine zirveye ortaksın. Ama yok. Bir yerde kilitlenip kalıyorlar. Bu son virajlarda öyle maçlar oynuyorlar ki, 'Yok artık Fenerbahçe' dedirtiyorlar. Suyundan mıdır, havasından mıdır bilemedim. Viyana’da dans sürdükçe dünyanın sonu gelmezmiş. Ama Fenerbahçe için dün gece bir sondu. (Halil Özer-MİLLİYET)