
Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu, taslak raporunu tamamladı. Raporda 113 tespit ve öneri yer alıyor. O önerilerden biri sosyal medyadaki içerik üreticileriyle ilgili...
Çalışmalarını tamamlayan Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu, taslak raporunu hazırladı.
Komisyon üyesi milletvekillerine gönderilen taslak raporda, üye milletvekilleri tarafından ifade edilen görüş, değerlendirme ve öneriler, yerinde incelemelerde tespit edilen hususlar, Komisyon toplantılarına katılan kamu kurumlarının temsilcilerinin, konunun uzmanlarının, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve sektör temsilcilerinin sunum, görüş, rapor ve değerlendirmeleri sonucunda belirlenen tespit ve öneriler yer aldı.
113 EK TESPİT VE ÖNERİ SUNULDU
Bu kapsamda Mevzuatın Güçlendirilmesi ve Etkin Uygulanması, Farkındalık ve Zihniyet Dönüşümü, Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi, Politikalara Kanıt Temeli Oluşturma, Kurumlararası Koordinasyon ve Politikaların Etkin Uygulanması, Medya, Kadının Güçlenmesi, Şiddet ve Ayrımcılık Mağdurunun Desteklenmesi ve Şiddet Uygulayanın Rehabilitasyonu, Ailenin Güçlenmesi ile Afet ve Olağanüstü Durumlarda Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılıkla Mücadele başlıkları altında 113 ek tespit ve öneri sunuldu.
Kadına yönelik şiddete ve ayrımcılığa karşı kadınları korumaya, şiddeti ve ayrımcılığı önlemeye ilişkin mevzuatın güçlendirilmesine ve etkin uygulanmasına yönelik önerilere yer verilen raporda, "Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet eylemlerinin var olup olmadığı gibi somut olayın özelliğini göz önünde bulunduran hakimin takdir hakkı saklı kalmak kaydıyla boşanma davalarında çiftlerin birbirlerini anlayabilmeleri, boşanma sürecini sağlıklı yürütebilmeleri ya da süreci yeniden değerlendirebilmelerini teminen çift terapisine/aile danışmanlığına/boşanma danışmanlığına yönlendirilmelerine ilişkin düzenleme yapılmalıdır." görüşüne yer verildi.

"İÇERİK ÜRETİCİLERİNE 'KADIN DOSTU BAKIŞ AÇISI' KAZANDIRILMALI" Geleneksel ve dijital medyaya yönelik farklı öneriler sunulmasının önemine işaret edilen raporda, dijital medyadaki içerik üreticilerine kadın dostu bir bakış açısı kazandırılması gerektiği vurgulandı. Haber bültenlerinde şiddeti teşvik eden veya normalleştiren başlıklardan ve görsellerden uzak durulması, olayın ayrıntılarının magazinsel bir dille değil bilgilendirici ve çözüm odaklı bir yaklaşımla sunulması istenen raporda, RTÜK'ün terör ve olağanüstü durumlarda yapılacak yayınlara ilişkin uyulacak haber ilkelerinin güncellenmesi, terör, afet ve olağanüstü durumlarda yapılacak yayınların kadınların üstün yararı gözetilerek yapılmasının önemine dikkat çekildi. Bu durumlarda yapılan çekimlerde kadınların kimliğinin, yüzlerinin arka planda dahi olsa rızaları olmadan yayınlanmaması istendi. Dizilerde kadına yönelik şiddet mağduru rolündeki karakterlerin, şiddet sonrası hangi mekanizmalara başvurması gerektiğini gösteren sahnelere daha fazla yer verilmesi gerektiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: "Gündüz kuşağı programlarında kadına yönelik şiddet konularına yer verilirken şiddetin oluş biçimi, şiddetin nedenleri gibi şiddeti özendirici ve meşru kılan detaylı anlatımlara/gösterimlere yer verilmemesi gerekmektedir. Bu çerçevede gündüz kuşağı programlarında kullanılan dile dikkat edilmeli, fazla tekrardan kaçınılmalı ve izleyicinin zihninde olumsuz yönde kalıcılık yaratacak kelimelere vurgu yapılmamalıdır. Bunun yerine bu programlarda kadının güçlenmesine yönelik iyi uygulama örneklerine ve çözüm odaklı bir yaklaşımla hazırlanan uzman konukların yer aldığı yol gösterici nitelikte içeriklerin gösterimine yer verilmesi sağlanmalıdır."
"RUH SAĞLIĞI MESLEK KANUNU HAZIRLANMALI"
Şiddet uygulayan ya da buna maruz kalan kişilere ruh sağlığı hizmetlerinin profesyonel bir şekilde sunulmasını sağlamak için Ruh Sağlığı Meslek Kanunu'nun hazırlanması istenen raporda, uygulamada ilgili kanunun olmamasının psikolojik tedavi, danışma, rehabilitasyon hizmeti sunan psikiyatrist, psikolojik danışman, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının yetki ve sorumluluklarını belirsiz hale getirdiği, bu durumun meslek dışı kişilerin alana yönelmesine sebep olduğu ve etik dışı uygulamaları artırdığı belirtildi.
