Kalp krizleri artık ülke genelinde, özellikle genç nüfusta vakalar arttıkça daha ciddi bir endişe kaynağı haline geldi. Kalp krizi vakalarındaki artışın ana nedeni, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı ve yüksek kolesterol seviyeleri gibi potansiyel risk faktörlerinin kitleler arasında yaygın olarak görülmesidir. Peki, kalp krizi riski nasıl azaltılır?
Kalp krizlerinin neredeyse yüzde 50'si 50 yaşından önce meydana geliyor ve bunların yüzde 25'i 40 yaşına gelmeden meydana geliyor.
Kardiyovasküler hastalıkların yaygınlığı da 45 yaş üstü bireyler arasında endişe verici derecede yüksek ve bu da kalp ile ilgili sorunlarının çok erken yaşlarda da görüldüğünü vurguluyor. Kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olmak için uzmanların önerdiği 8 ipucu var.
Çalışmalar, gibi hipertansiyonu durdurmaya yönelik diyet yaklaşımlarının, meyve ve sebzelerin daha fazla tüketilmesinin kan basıncını ve kolesterolü düşüreceği ve kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalık riskini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.
Ayrıca, balık ve bazı kuruyemişlerde bulunan omega-3 yağ asitleri ile dolu bir diyet, tam tahıllar ve kan şekerini kontrol eden ve iltihabı azaltmaya katkıda bulunan yiyecekler önerilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün belirttiği gibi, düzenli egzersiz kalp sağlığını iyileştirmede vazgeçilmez bir rol oynar. Kardiyovasküler sağlığı korumak için haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite ve 75 dakika yüksek yoğunlukta aktivite önermektedir. Dahası, egzersiz kilo yönetimi için kullanılabilir ve bu da kalp hastalığı olasılığını azaltmada etkilidir. Kaygı azaltılabilir ve zihinsel sağlıkta iyileşmeler görülebilir, böylece genel sağlık iyileştirilebilir.
Sigara salığıa zararlıdır ve tüm uzmanlarn ortak görüşüne göre sigara içmek kan damarlarına zarar verir, kan basıncını yükseltir ve kalp hastalığı riskini artırır. Sigarayı bırakmak kalbi birkaç hafta içinde iyileştirir ve zamanla kalp krizi riskini azaltır.
Kronik stresin kalp hastalığıyla güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu kanıtlanmıştır. 'The Lancet'te yayınlanan bir çalışmada, stresle ilişkili beyin aktivitesi ile atardamar iltihabı arasındaki ilişki kardiyovasküler hastalığa giden bir yol olarak araştırılmıştır. Ayrıca, kalp hastalığının güçlü bir şekilde belirlenmiş öncüllerinden biri olan hipertansiyon da dahil olmak üzere kronik stresin somatik belirtilerine neden olabilir. Kronik stresle başa çıkmak ve kalp sağlığı üzerindeki etkisini en aza indirmek için uzmanlar egzersiz, meditasyon, yoga ve uygun iş-yaşam dengesi gibi stratejilerin kullanılmasını önermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre yüksek kan basıncı atardamarlara zarar verebilir ve kalp hastalığı riskini artırabilir. Kan basıncının yönetimi ayrıca sağlıklı bir kiloyu korumak, alkol tüketimini sınırlamak, sodyum alımını azaltmak ve reçeteli ilaçları almak yoluyla yapılır.
Obezite ve aşırı kilolu olmak kalp hastalığı riskini artırır. Uygun bir diyet ve egzersiz yapmak ideal kiloda olmanıza ve dolayısıyla kalp üzerindeki stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Kronik alkol alımı hipertansiyon, kalp yetmezliği ve felç gibi çeşitli kardiyovasküler hastalıklara neden olabilir. DSÖ, insanların riskleri en aza indirmek için alkol tüketimlerini sınırlamaları gerektiğini önermektedir. Erkekler için bu, haftada 14 standart içkiden daha azına karşılık gelirken, kadınlar için alkol alımlarını haftada 7 standart içkiden daha azıyla sınırlamaları önerilir.
Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'ne göre, düzenli olarak izlenen kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyeleri, kalp hastalığı sorunlarını erken tespit etmede anahtar rol oynar. Bu alanlardaki düzensizliklerin erken tespiti, kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltan zamanında müdahaleleri mümkün kılabilir. Bu proaktif yaklaşım, kalp hastalığı risk faktörlerini yönetmeye yardımcı olur ve hatta daha ciddi sağlık sonuçlarını önleyebilir.