Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki yönetim değişiminin ardından Türkiye'nin bölgedeki PKK-YPG unsurlarına bakışını net bir dille aktardı. Çok seçenekli bir plan sunan Fidan, öncelikle yabancı savaşçıların ülkeyi terk etmesini, örgütün komuta kademesinin Suriye'den ayrılması gerektiğini belirtirken, Suriye'li olanların da silah bırakarak hayatlarına devam etmesi gerektiğini ifade etti. Fidan, Suriye'de Arap ve Kürtlerin birbirlerine zarar vermemesi gerektiğine dikkat çekerken, YPG'nin geleceği için net konuştu, "YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Ya kendi kendilerine fesh ederler ya da fesh edilirler." dedi. Fidan, yeni Suriye yönetiminin bu örgütü kabul etmeyeceğine de dikkat çekti, "Suriye'nin artık milli bir hakim hükümeti var. Bunlar gelecekler, YPG tanımazlar. Başka güç de tanımazlar." diye konuştu.
Esad rejiminin devrilmesinin ardından iki önemli dosya daha fazla öne çıkacak. İlk dosya Suriye'deki YPG-PKK varlığı, ikincisi ise DAEŞ'in geleceği.
Dışişleri Bakanı Fidan, uzun zamandır Türkiye'nin gündeminde olan bu iki önemli dosyaya ilişkin son durumu NTV yayınında değerlendirdi ve özellikle YPG konusunda net konuştu.
Fidan'ın verdiği bilgiler, YPG'nin artık bölgede barınamayacağı yönünde. Fidan, örgütün izlemesi gereken yöntemi de aktardı, seçenekli bir planın ayrıntılarını paylaştı.
"YPG'NİN ZEMİNİ ÇÖKTÜ"
Fidan öncelikle, Amerika ve Avrupa'dan önemli destek alan örgütün, gizli anlaşmalarla varlığını sürdürdüğünü aktarırken, "Suriye'de Rusların, İranlıların ve rejimin sahibi olduğu bir zemine kendini oturtmuştur. Bu zeminle de zımni anlaşmaları vardı karşılıklı çok fazla birbirlerine dokunmadıkları. Şimdi bu zemin çöktü. Rusların, rejimin ve İranlıların olmadığı bir zemin var." dedi.
Yeni Suriye yönetiminin PKK-YPG'yi istemeyeceğini ve ülkenin bütünlüğünü sağlamaya çalışacağını belirten Fidan, örgütün artık zemin bulamayacağını belirtti. Fidan, "Yeni bir Suriye var ve yeni Suriye kendi toprak bütünlüğünü sağlamak konusunda da mutlaka kararlı olacak. Suriyeli muhalifler yıllardır rejime karşı savaşıyorlar, inanılmaz zulümlere ve kayıplara maruz kalmışlar ve şimdi vatanlarını tekrar alıyorlar." diye konuştu.
ÇOK SEÇENEKLİ PLANIN AYRINTILARI
Türkiye'nin YPG'nin ortadan kaldırılması için kararlı olduğunu belirten Fidan, "YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Ya kendi kendilerine fesh ederler ya da fesh edilirler." diye konuştu. Fidan, örgütün kendisini fesih edebileceği yöntemi de paylaştı:
" - Şimdi burada belirli paratametreler var. Biz her ne kadar imkan ve kabiliyetlerimiz olsa da Suriye'deki kardeşlerimizin kendi toprak bütünlüğü sağlamak için atacağı adımları, bu tehditi berteraf etmesi için atacağı adımları, tehdidi elimine etmesini bekleyeceğiz.
- YPG elimine edilirken, bölgenin kadim şehirlerinde yaşayan, kadim Kürtlere, orada yaşayanlara bir zarar gelmemesi lazım. Çünkü YPG'nin Araplara yaptığı Kürtlere yaptığı, her zaman için ortada.
- Sivil nüfusun yani Kürtlerin Araplara, Arapların Kürtlere, bir tayzikinin olmaması lazım. Yeni yönetimin bu konuda dikkatli olması lazım. Biz Kuzey hattı boyunca söylüyoruz, kadim çoğrafyadaki insanların otantik yerlerinde durup kazaya belaya düçar olmaları gerekir.
- Bunun için YPG elimine edilirken, bunun bir taraftan sağlanması önemli. Ben heyetin (HTŞ) bilinçli olduğunu görüyorum, bizim de telkinlerimiz bu yönde.
- Suriye'nin artık milli bir hükümet var. Bunlar gelecekler, YPG tanımazlar. Başka güç de tanımazlar."
KOMUTA KADEMESİ SURİYE'Yİ TERK ETMELİ
Fidan, YPG'nin aşamalı şekilde Suriye'den çekilmesi gerektiğini belirtirken, bu aşamaları şöyle sıraladı:
"- Birinci aşamada bir an önce YPG-PKK içinde bulunan Suriyeli olmayan, uluslarası terörist savaşçı statüsünde olan unsurların ülkeyi terk etmesi lazım.
- Türkiye'den, İran'dan, Irak'tan ve Avrupa'dan gelen PKK kadrolarının bugün itibariyle ülkeyi terk etmeleri gerekiyor.
- İkinci aşamada, YPG'nin bütün komuta kademesinin, Suriyeli olanların da ülkeyi terk etmesi gerekiyor.
- Daha sonraki PKK'lı olmayan kadroların yeni yönetimle, anlayış birliği içinde silahlarını bırakarak, normal hayatlarına dönerek artık milli eşitlikçi, bütüncül Suriye içerisinde hayatlarını devam etmeleri gerekiyor. Onlara satılan rüya, kandırmacanın da kazasız belasız onlar açısından bitmesi gerekiyor."
DAEŞ DOSYASI
Fidan, Suriye'ye ilişkin ikinci önemli dosya, DAEŞ konusunda ise, Avrupalıların kendi vatandaşlarını alıp götürmesi gerektiğini söyledi. "Batılılar DAEŞ'li olanları kendi vatanlarına getirmemek için başka bir terörist örgütü kullanıyorlar, bunun bize ürettiği yükü umursamıyorlar. Avrupalı devletlerin kendi DAEŞ unsurlarını alıp götürmesi gerekir. Avrupa'nın YPG tarafından sürekli şantaja tutulması akıl tutulması. DEAŞ'la mücadele dedikleri aslında DAEŞ tutuklularına yapılan gardiyanlık işi." diye konuşan Fidan, bu konudaki planı ise şöyle özetledi:
"- DAEŞ’le mücadele açısından iki hassas mesele var. Bunlardan birincisi DAEŞ kampları ikincisi tutukluların bulunduğu cezaevleri. Kamplarda biliyorsunuz kadın çoluk çocuk binlerce insan yaşıyor. Bunların çoğu Iraklı ve Suriyeli. Irak ve Suriye'nin bir araya gelip bu insanlara ne yapacaklar akacaklar bunlar bir an önce karar vermeleri gerekiyor.
- Şam'daki yönetim oturduktan sonra atılması gereken ilk adımlardan biri de Irak ve Suriyelilerin bulunduğu tam el kampına ilişkin bir çözüm geliştirmesi. Diğer taraftan cezaevinde bulunan DAEŞ unsuslarının cezaevinde tutulması ile ilgili hangi türden stratejiler geliştirilmesi gerekiyor onlara bakmamız lazım. Onun da aşamalı kademeli planlamaları var."