Büyükçekmece'de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler'in annesi ve avukatı cinayete ilişkin açıklama yaptı. Anne Gülizar Sezer gözyaşları içinde yaptığı açıklamasında, "Bu şekilde bir ölümü hiç kimse hak etmiyor. Ben çocuklarımı yetim babasız büyüttüm. 2 tane evladımı taksicilik yaparak büyüttüm. Benim çocuğumu cani bir şekilde katlettiler." dedi.
Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili'nde 7 Haziran günü denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılmış ve ağırlık bağlanmış şekilde bir kadın cesedi bulunmuştu.
Hayatını kaybeden kadının Sedef Güler olduğu tespit edilmiş, cinayete ilişkin Fırat B. isimli şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve O.Ö. isimli şahıs da adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Olaya ilişkin soruşturma sürerken, Sedef Güler'in annesi ve avukatı cinayete ilişkin açıklama yaptı.
Anne Gülizar Sezer, adliye önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Benim olayla ilgili hiçbir bilgim yok. Salı günü kızım iş görüşmesine diye çıktı. Ondan sonra çocuğuma bir daha ulaşamadım. Herkesi aradım cevap alamayınca 155'i aradım. 24 saatin dolması gerektiğini söylediler. Bu süreci doldurduğum zaman zaten karakola gittim. Cevap alamadım. Kimse umursamadı. Ben karakolda feryat ettim. 'Benim çocuğum kayıp değil' dedim. 2 gün sonra benim çocuğumun cesedini verdiler. Bildiğim sadece bu. Bu şekilde bir ölümü hiç kimse hak etmiyor. Ben çocuklarımı yetim babasız büyüttüm. 2 tane evladımı taksicilik yaparak büyüttüm. Benim çocuğumu cani bir şekilde katlettiler. Benim yetim yavrumun sesi olun. Benim yetim yavruma sahip çıkılsın, başka bir şey istemiyorum. Bu insan dışarıda gezerken kimse el atmadı. Geldi benim yavrumu katletti. Yine dışarıda geziyor bu insan. Başkalarını katledecek. Bu yakalananların da en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim çocuğum yanlış yolda değildi, karalanmasın."
Avukat Kerim Bahadır Şeker ise "5 Haziran günü en son ailesiyle iletişime geçtikten sonra Büyükçekmece'de ayaklarına nalburdan zincir alınarak, bu zincirin ucuna da 10 kilo dambıl takılarak yani denizin dibinde bulunamasın denilerek katledilen bir kadın cinayeti ile karşı karşıyayız. Kamuoyunda aileyi çok yaralayan ithamlar ile karşı karşıyayız. Saat 7'de evinden çıkıyor maktul. Sonrasında aile kendisine hiçbir şekilde ulaşamıyor. Şüpheli, ‘benim evimde kız çocuğum var iş görüşmesini gerçekleştirelim' diyor. İçeri girdikten sonra maalesef cansız bedenine ulaşılıyor. 24 saat içerisinde kayıp ihbarı alınmadığı için de ailenin çabaları sonuç bulmuyor. Biz tasarlayarak vahşice bir insanın katledilmesine ilişkin olarak Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile dava açılacağını düşünüyoruz. Bütün hukuki çabaları göstereceğiz." şeklinde konuştu.