Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze saldırılarına bir kez daha tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''İnsan hak ve hürriyetleri konusunda sağa sola karne düzenleyenler, tam 105 gündür vahşice öldürülen çocukları, bebekleri, kadınları görmedi. Günümüzün Führer'i Netanyahu'nun ve gözünü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler.'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova'daki Sefine Tersanesi'nde düzenlenen ''Mavi Vatan'da Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni''nde konuştu.
Teslimatı gerçekleşen her bir geminin Türk Deniz Kuvvetleri'nin gücüne daha fazla güç katacağı inancında olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Denizde ikmal muharebe destek gemimiz TCG Derya, TCG Anadolu'dan sonraki en büyük gemi olma özelliğine sahiptir. TCG Derya'nın hizmete girmesiyle yüzer birliklerin akaryakıt ve su ikmalleri süratle yapılacak, muharip unsurların akaryakıt, bütünleme ve su ihtiyaçları harekat alanına yakın bölgelerde rahatlıkla karşılanacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, MİLGEM Projesi'nin beşinci gemisi TCG İstanbul'un Türkiye'nin yerli imkanlarla ürettiği ilk milli fırkateyn olduğunu belirterek, "Bu gemimize farklı radar, yakın hava savunma ve elektronik harp sistemlerimizi kendi imkanlarımızla geliştirerek entegre ettik. TCG İstanbul'a entegre edilen sistemlerden biri de Milli Dikey Atım Lançer Sistemi'dir. Bugün hizmete verdiğimiz lojistik destek gemimiz TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi, muharip unsurların akaryakıt, tatlı su ve yiyecek ihtiyaçlarını temin edecektir." ifadelerini kullandı.
Teslimatı yapılan gemilerin donanmaya ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Bize bu sevinci ve gururu yaşatan herkese, her kuruma şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum." dedi.
"MARLIN SİDA, SAHİP OLDUĞU ÜSTÜN TEKNİK ÖZELLİKLERLE DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU VERECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Bugün sadece gemilerimizin teslimatıyla yetinmiyoruz, aynı zamanda dünyada elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracımızı da donanmamıza teslim ediyoruz. Otonom su üstü deniz aracımız MARLIN SİDA, istihbarat, keşif ve gözetleme, su üstü harbi, elektronik destek ve elektronik taarruz görevlerini insansız ve tam otonom olarak icra edecektir. MARLIN SİDA, sahip olduğu üstün teknik özelliklerle denizlerdeki hakimiyetimizi destekleyecek, dosta güven, düşmana korku verecektir."
MARLIN SİDA'nın da Deniz Kuvvetleri'ne hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Projeye hayat veren mühendislerimizi, teknisyenlerimizi, işçilerimizi kutluyor, kendilerine şükranlarımı ifade ediyorum. Göğsümüzü kabartan bu başarılı projelerin sırrı, kurumlarımız arasında giderek gelişen yakın işbirliği ve koordinasyondur. Savunma Sanayii Başkanlığımız öncülüğünde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, askeri ve özel tersanelerimiz, ilgili devlet kurumlarımız, üniversitelerimiz, özel sektör ve KOBİ'lerimiz ahenkli bir şekilde çalışıyor. Kurumlar arası eş güdüm ve anlayış birliği güçlendikçe de bugün burada olduğu gibi oyun değiştiren projeler ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemde bu koordinasyonu çok daha ileriye taşıyarak yeni başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum."
Erdoğan, Türkiye olarak tüm bu yaşananlar karşısında sesini en fazla yükselten, en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduklarını, insani yardımlar noktasında da ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini anlattı.
"SAVUNMA PROJELERİMİZİN BÜTÇE BÜYÜKLÜĞÜ 90 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"
Bu durumun arka planında savunma sanayi alanında son 21 yılda atılan kararlı adımlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, ülkemizde 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün aynı sayı 850'yi geçti. Yine 2002 yılında savunma projelerimizin bütçe büyüklüğü 5,5 milyar dolarken bugün aynı rakam 16 kat artışla yaklaşık 90 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayimiz 3 bin 500'ü aşkın firması ve 80 bini aşkın çalışanıyla Türk ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline geldi. Kara ve deniz araçlarında kendimizle beraber dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke haline geldik."
Erdoğan, 2023 yılında 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü satarak toplamda 5,5 milyar dolarlık ihracat tutarını yakaladıklarını bildirdi.
Yine bu dönemde 10 milyar 240 milyon dolarlık yeni sözleşme imzalandığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer aldığını söyledi.
Erdoğan, elektronik harp alanında öncü olan Türkiye'nin, İHA ve SİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3-4 ülkesinden biri olduğunu, bunu da öyle büyük güçlerin desteğini alarak değil, küresel tedarikçilerin çıkardığı zorluklara ve uyguladığı gizli açık ambargolara rağmen başardıklarını vurguladı.
"SAVUNMA SANAYİ YÜKSEK TEMPOLU ÇALIŞMAYI GEREKTİREN DİNAMİK BİR ALANDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Türkiye'ye silah verenlerin atılan kurşunların çetelesini tuttuğunu dile getirerek, "Teröre karşı yürüttüğümüz mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık. Kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık. Sınırlarımız içinde ve dışında terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabiliyoruz. Suriye ve Irak'taki terör bataklıkları tamamen kurutuluncaya kadar teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceğiz." diye konuştu.
İleriki dönemde İHA ve SİHA'ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına ve uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine de ağırlık vereceklerini aktaran Erdoğan, "Elbette tüm bu adımları atarken şu gerçeği unutmuyoruz. Savunma sanayi hiçbir şekilde duraklamayı kabul etmeyen, sürekli ve yüksek tempolu çalışmayı gerektiren dinamik bir alandır." dedi.
"HEDEFİMİZ SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE'DİR"
Yapılan tüm çalışmaların çok daha öteye taşınması için Savunma Sanayii Başkanlığına, paydaşlarına ve savunma sanayi kuruluşlarına önemli vazifeler düştüğünü kaydeden Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir. Herhangi bir alanda muadil ürünler ve projeler arasında mutlaka kendi firmalarımızı, kendi milli kuruluşlarımızı, kendi tasarım ve üretimlerimizi tercih etmek birinci önceliğimizdir. Acil ihtiyaçları karşılayacak kadarını dışarıdan temin yoluna gitsek bile planlamalarımızın omurgası mutlaka milli imkanlara dayanmaktadır. Aksi yönde hareket eden hiçbir kuruma ve projeye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim.''