Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018 yılında meydana gelen ve 7'si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasına ilişkin davanın karar duruşması bugün görülüyor. Davada 13 sanık yargılanıyor.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davada bugün kararın açıklanması bekleniyor. Karar duruşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere çok sayıda siyasi, sivil toplum kurulu temsilcisi ve barolar takip ediyor.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA
Kazada yakınlarını kaybeden ailelerle duruşma öncesinde İsmet İnönü Parkı'nda bir araya gelen CHP lideri Özel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Çorlu'da annelerin, ailelerin direncinin bütün mazlum ve mağdurlara örnek olması gerektiğini söyledi.
Davayı yakından takip ettiklerini ifade eden Özel, "Son sözüm şudur; biz geçen sefer söylemiştik, çok daha kararlı, çok daha güçlü ve çok daha kalabalık geleceğiz diye. Bunu sağlayan halkın iradesi. 31 Mart'ta her türlü adaletsizliğe 'dur' dediler. Geçen sefer kararı yerel seçimlerden sonraya bırakanlar, bugün bir kere daha düşünsünler." dedi.
"3 YAŞINDAKİ, 5 YAŞINDAKİ KÜÇÜCÜK YAVRULARIN HAKKINA GİRENLERİN PEŞİNİ BIRAKMAM"
Özel, 31 Mart'ta milletin Çorlu'da yavrusunu kaybetmiş annelerin yanında durduğunu kaydetti.
Halkın bundan sonra da mazlumların ve masumların yanında olacağını belirten Özel, "Ölenleri suçlu, suçluları masum gösteren bir karara kimse yeltenmesin. Bu iş burada bitmez. Bu tip kararları alanların, tren kazasında ölmüş 3 yaşındaki, 5 yaşındaki küçücük yavruların hakkına girenlerin peşini bırakmam." diye konuştu. Özel, açıklamasının ardından, tren kazasında yaşamını yitirenlerin yakınlarıyla davanın görüleceği Halk Eğitim Merkezi'ne yürüyüşe geçti.
NE OLMUŞTU?
Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.