Japonların uzun yaşam sırrı dünya genelinde merak ediliyor. Genellikle uzun ve sağlıklı yaşamayı başaran Japonların günlük alışkanlıklarında dikkat ettikleri 4 önemli kural var.
Japonya'nın en yaşlı insanlarıyla tanışan Yumi Yamamoto'nun büyük büyükannesi 115 yaşında hayatını kaybetmiş. Japonya'da uzun ömürlü olan insanların alışkanlıklarını gözlemleyen Yumi Yamamoto, birkaç şey fark etti
Dünyanın en yaşlı insanlarının yaşlarını doğrulayan ve hikayelerini toplayan bir kuruluş olan LongeviQuest'in Japonya araştırma başkanı Yumi Yamamoto, bu yıl 110 yaşını geçen dört süper asırlık insanı doğruladı. Bunlar arasında, ilkbaharda 116. yaş gününü kutlayan Japonya'nın en yaşlı insanı Fusa Tatsumi de yer alıyor.
Yani Yamamoto, uzun ömürlü olan insanların alışkanlıklarını araştırıyor.
LongeviQuest, dünyanın beş Mavi Bölgesinden biri olan ve alışılmadık derecede çok sayıda insanın 100 yaşını geçtiği Okinawa da dahil olmak üzere Japonya'da 269 süper-yüzyıllık kişiyi doğruladı. Ancak Yamamoto'nun paylaştığı bilgiye göre, Japonya'daki süper yaşlıların, ülkeye özgü uzun ömürlü alışkanlıkları da bulunuyor.
Japonlar dengeli ve sağlıklı beslenmeyi önemsiyor. Yamamoto, "Japonca'da, en fazla yüzde 80 doyduğunuzda yemek yemelisiniz, dolayısıyla öğünün sonunda yer bırakmalısınız diyen bir söz vardır" diyor.
Bilinçli beslenme ve kalori kısıtlaması Japonların dikkat ettiği önemli beslenme kurallarının başında geliyor. Yapılan araştırmalar, bunun iltihabı azalttığını ve hayvan çalışmaları sonucunda uzun ömür için faydalı olabileceğini gösteriyor; ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Örneğin, Okinawa Mavi Bölgesi'nde yaşayan birinin günlük ortalama kalori alımı, Mavi Bölgeler'e göre yalnızca 1.900 civarındadır. Bu, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin önerdiği günlük 2.000 kalorinin altındadır.
Uzun ömürlü insanların yaşam sırlarını araştıran Yamamoto, çıkardığı en önemli derslerden birinin aşırıya kaçmamak olduğunu söylüyor. Örneğin, 119 yaşına kadar yaşayan ve kayıtlara geçen en yaşlı Japon ve tarihteki en yaşlı ikinci kişi olan Kane Taneka, kola içmekten hoşlanıyordu; ancak Yamamoto'nun söylediğine göre günde sadece bir şişe içiyordu.
"Bunun Japonya'da yaygın olduğunu düşünüyorum. Japonlar dengeli bir şekilde yemek yerler ve aşırı yemek yemezler veya içecek içmezler," dedi. Uzmanlar, atıştırmalıkların ölçülü tüketilmesinin sağlıklı beslenmeyi daha sürdürülebilir hale getirebileceği konusunda hemfikir.
Japonlar her gün radyo jimnastiği olarak bilinen ve vücudu çalıştırmaya yarayan egzersizlere katılıyor.
1928'den beri bir radyo yayını dinleyicileri günde beş dakika vücut ağırlığı egzersizlerine yönlendiriyor ve Yamamoto, tıpkı Japonya'nın süper yaşlıları gibi sabahları radyo jimnastiği yapmaya çalışıyor, dedi.
Yamamoto, büyük büyükannesinin duruşunun her zaman çok "düzenli" olduğunu, sırtını her zaman dik tuttuğunu söyledi.
"Japon süper asırlık ve asırlık kişiler hakkında fark ettiğim bir şey, dik duruş konusunda kendilerine karşı çok disiplinli ve katı olmalarıdır," dedi.
Yapılan araştırmalar, iyi bir duruşun vücuttaki zorlanmayı en aza indirebileceğini, ağrıları önleyebileceğini ve vücudun düzgün çalışmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor.